Sosyal Medya

Makale

Gaybı bilen ve şefaate izin verecek olan yalnızca Allah’tır

Ey insanlar! Rabbinize saygısızlıktan sakının; hiçbir babanın evlâdından fayda göremeyeceği, evlâdın da babasından hiçbir yarar sağlayamayacağı bir günden korkun. Allah'ın vaadi gerçektir. Sakın dünya hayatı sizi aldatmasın; o, yoldan çıkarıcı (şeytan) da Allah hakkında sizi ayartmasın. /Kıyamet saati hakkındaki bilgi yalnız Allah'ın katındadır; O, yağmuru yağdırmakta; rahimlerdekini bilmektedir. Hiç kimse yarın ne elde edeceğini bilemez; hiç kimse nerede öleceğini bilemez; ama Allah her şeyi bilir, her şeyden haberdardır" (Lukman: 33-34).

 

33. âyet, sahte ÅŸefaatçilere set çekiyor, “siz bana itaat edin, dünya ve ahirette kurtuluÅŸunuzu ben garanti ediyorum" diyen, demeye getiren sahtekârları yalanlıyor ve müminleri uyarıyor. BaÅŸta Peygamberimiz (s.a.) olmak üzere ahirette bir kimsenin diÄŸerine faydası olacaksa bu, Allah'ın iznine baÄŸlıdır ve bunu Allah'tan baÅŸka kimse bilemez. 

 

Eski tefsirlerin çoÄŸunda bu âyete dayanılarak, kıyametin ne zaman kopacağını, yaÄŸmurun ne zaman yaÄŸacağını, rahimlerdeki bebeÄŸin cinsiyetinin ve ten renginin ne olduÄŸunu, insanın gelecekte ne gibi durumlarla karşılaÅŸacağını ve ne zaman nerede öleceÄŸini Allah'tan baÅŸkasının bilemeyeceÄŸi ileri sürülmüş, dolayısıyla bunlara “mugayyebât-ı hams" (beÅŸ bilinmeyen) denilmiÅŸtir. Halbuki âyette diÄŸer üç konudaki bilginin yalnız Allah'a mahsus olduÄŸu açıkça belirtilirken yaÄŸmurun vakti ve henüz doÄŸmamış olan bebeÄŸin cinsiyeti ve özellikleri hakkında böyle bir sınırlamaya yer verilmemiÅŸtir; bu da belirtilen iki konuda insanların önceden bilgi sahibi olabileceklerini gösterir. Ä°mam Ebu Mansur Mâtürîdî de bu âyetin tefsirinde yaÄŸmurun ne zaman yaÄŸacağı, rahimdekinin çocuk olup olmadığı ve cinsiyeti konularında kulların da bazı iÅŸaretlere bakarak kısmen bilgi sahibi olabileceklerini yazmıştır. Nitekim çağımızda bilim bu noktaya gelmiÅŸtir. Åžurası da muhakkak ki, olmuÅŸ ve olacak tabiat olaylarını bütün yönleriyle eksiksiz bilen yüce Allah, insanların bilgilerini ve tahminlerini altüst eden yeni durumlar yaratabilir ve böylece insanların olmasını bekledikleri olaylar bekledikleri gibi gerçekleÅŸmeyebilir.

 

Bu beş konudan üçünü (Kıyametin ne zaman kopacağı, insanın gelecek zamanda ne yapacağı ve başına nelerin geleceğini ve nerede öleceğini) Allah'tan başkasının bilemeyeceği âyette kesin bir dil ile ifade edilmiştir.

 

ÇocukluÄŸumdan beri kaç kere bazı ÅŸarlatanlar, kahinler, gayıp bilicileri “ÅŸu gün kıyamet kopacak" dediler, hepsi yalan çıktı. Bugün de bazı sözde gayıp bilicileri “ÅŸu vakitde öleceÄŸim, ÅŸu zamanda ÅŸunu yapacağım, ÅŸunlar olacak" diye iddialar ortaya atıyor, kafaları karıştırıyor ve insanları huzursuz ediyorlar; ama unutmayalım ki, bu iddiaların revaç bulması müminlerin bilgi ve iman eksikliklerinden kaynaklanıyor. Bir seçim arifesinde ÅŸeyhlik iddiasında olan bir ÅŸahıs miting meydanında Allah'a yemin ederek “bu seçimde iktidara geleceÄŸiz" demiÅŸ, ama yüzde bir oy dahi alamamıştı, lakin onun tabileri kendisini dinlemeye ve ona baÄŸlı kalmaya devam ettiler. Kur'an'ı hakkıyla anlayan ve ona iman eden müminler bu iddialara gülüp geçerler, inanan gafilleri de uyarırlar, uyarmaları gerekir. 

 

İnsanları dünyada ve ahirette saadete kavuşturacak ve kurtaracak olan İslamdır; İslam ise insanın hayatında ancak Allah Resulü'nün (s.a.) yolunu izlemek, ahlakı ile ahlaklanmak, başkalarının söz ve davranışlarını da bu ölçüye vurarak değerlendirmek suretiyle gerçekleşir.

YENÄ° ÅžAFAK

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.